1957 yılında doğdu. 
Kırıkhan (Hatay) Kurtuluş İlkokulu’nu, Ankara Kurtuluş Ortaokulu’nu ve Ankara Fen Lisesi’ni bitirdikten sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Müzik alanındaki teori eğitimine Türkiye’nin önde gelen bestecilerinden Turgay Erdener ile başladı. İstemihan Taviloğlu ve Ali Sevgi’den armoni ve kontrpuan dersleri aldı. 1977 yılında Julian Byzantine ile tanıştıktan sonra çalışmalarını klasik gitara yoğunlaştırdı. İspanya Hükümeti’nin verdiği bursla Alicante Oscar Espla Yüksek Konservatuarı’nda eğitim aldı. Jose Tomas ve Fransa’nın Perpignan Kenti Devlet Konservatuarından “Birincilik ödülü” ile mezun oldu. Avrupa’daki çalışmalarını tamamlayıp ülkesine döndükten sonra dört ayrı konservatuar ve üniversitede gitar bölümlerini kurdu. 1993 yılında Fulbright Araştırma Bursu’nu kazanarak A.B.D.’ne gitti ve yüzlerce konser verdi. “Klasik Gitar Metodu” ve “Ustam Alirio Diaz” isimli iki ayrı kitap yazdı. Bir yıl süreyle haftada bir kez günlük bir gazetede “ Sanata Dair” başlıklı köşe yazıları yazdı. Uzun çalar ve “Anatolian Pieces” isimli CD kaydı gerçekleştirdi. Ayrıca kendisine ait dört CD çalışması da bulunmaktadır. Halen Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet konservatuarı ve Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nda gitar öğretmenliği yapan Ahmet Kanneci, çalışmalarını kendisine ithafen yazılan bestelere ve Türk Gitarist Savaş Çekirge ile birlikte başlattıkları araştırmalara yoğunlaştırmıştır.
Ünlü gitar virtüözü Javier Garcia Moreno’nun “Dünyanın en büyük yorumcusu.” dediği Ahmet Kanneci, Türkiye’de pek tanınmayan; ancak yurtdışında müzik otoritelerinin rağbet ettiği bir isim. ‘Üç Kıta’da sayısız festivallere katılan ve birçok ünlü sanatçıya gitarıyla eşlik eden Kanneci, buna rağmen Türkiye’de popüler olmamasından hiç de şikayetçi değil. Sanatla uğraşanların, hele hele klasik müzikle ilgilenenlerin şikayet etme lüksünün bulunmadığını düşünen Kanneci, ne Türkiye’de tanınmayışını bir talihsizlik ne de Avrupa’da tanınıyor olmasını bir şans olarak görüyor. Ona göre önemli olan, Türkiye’yi hakkıyla temsil etmek ve ülkeler arasında bir ayağı Anadolu’da olan ‘kültür köprüleri’ kurmak.
Ve tabi benim de cok sevdigim bir Ahmet Kanneci yorumu ile sizleri basbasa birakiyorum…Ay Gız
Gitarımın Sesi 